29 Aralık 2016 Perşembe

Yağlı Boya Hikayem ve İlk Tablolarım

Hayatıma geç girdiği için üzüldüğüm konulardan bir tanesi. Ama geç olsun güç olmasın değil mi?
Yağlı boya şu sıralar beni en çok mutlu eden hobim, yani o karakalem kursuyla karşılaşmasaydım gerçekten bir yanım eksik kalırmış.
Karakalem yapmayı çok seviyordum ama kursta hocamız yağlı boyadan bahsedince direk heyecanlanmıştım. Resmen karakalem bitse de yağlı boyaya geçsem dire çırpınıyordum. Nihayet karakalem maceram bitti ve yağlı boyaya geçtim. Hocamın yardımıyla ilk tablom olan eller tablomla başlamıştım. 50x70 boyut tuvalle başladım. İlk başlarda 50x70 aşırı büyük hocam be yapamam dedim ama şimdilerde 100x70 küçük daha büyük istiyorum dediğim zamanlara geldi. :))
Boyalarla tanıştım, en önemlisi renk karışımlarından, ton tutturmaları öğrendim. Bu konu en önemli konulardan kesinlikle ama yapa yapa öğrenilecek bir şey olduğunu düşünüyorum. Fırçalarla tanıştım, kesik fırçaların netliliğiyle kedi dilinin rahatlığıyla.

1
2
34

5

Bunlardan en zorlandığım 4 ve 5 numara oldu, gerçekten geçişli resimler aşırı derecede zorladı beni. Artık bir süreden sonra kolunuzu hissetmiyorsunuz.:) 
İlk resmim Tanrı'nın Eli tablosu hocamla beraber seçtiğimiz için sanırım biraz daha yapabileceğim bir şey seçtik ve çok zorlanmadım, ama ben gittikçe zor resimlere kayınca süre de uzadı. 
Ama bende hepsinin yeri apayrıdır. Herbirinde farklı bir şey öğrendim farklı şeyler yaşadım. O son boyayacağınız yer kaldığında size mutluluğu anlatamam. Başarmışlık hissi sanırım herşeye değer. 

21 Aralık 2016 Çarşamba

Perspektif 
-Tek nokta kaçışı perspektif
Perspektif çoğu kişinin merak ettiği ve öğrenmek istediği bir çizim yöntemidir. Benim de çok ilgimi çekmiştir. Bakış açısıyla ve görmekle ilgilidir yani uzaktaki küçük yakındaki büyük gözükür olayını kafanıza yerleştirmelisiniz. Bu işlemi genellikle mimarlar kullanıyor. Evlerde ve dekorasyonlarda
Tek nokta pespektif de tek bir kaçış noktası vardır. Bu arada görsel ve video anlatım sitelerini de aşağıya bırakacağım ama ilk önce yazıyı okumanızda fayda var sonra çizmeye başlarsınız. Bu yöntem iç mekan perspektif anlatımlarında kullanılır. 
Bir ölçek seçilir. Resim düzlemi çizilir. Köşelerden eşit aralıklarla dört kenar eşit parçalara ayrılır. Sonra göz hizasında ufuk çizgisi çekilir. Ufuk çizgisi üerinde, resim çerçecesi dışında bir çapraz nokta yerleştiriir. Bu noktanın kaçma noktasına olan mesafesi, gözlemcinin resim düzlemine olan uzaklığını temsil eder. Bu noktayı karşı köşeye birleştiren doğrunun ışınsal çizgileri kestiği nokta derinliği belirler. 


https://www.youtube.com/watch?v=lEj6yD8mZaY     Bu videoyu izleyip farklı çizimler deneyebilirsiniz.

-Çift Nokta Kaçışlı Perspektif Çizim 
Bunda da yine iki kesişim noktası mevcut. Bu noktalar simetrik olarak alınır ve ön plandaki diagonellerin genişliklerine göre eşit aralıklarla alınan noktalar birleştiriler. Kesişme noktalarının birleşmesinden elde edilen paralelle ayrıca resim düzlemi ile açı yapmayan karelerin çizilmesinde gerekli olan noktaları sağlamış olur.
Teorisi karışık farkındayım ama aşağıya yazdığım video görselleriyle daha net anlayacaksınız. 
https://www.youtube.com/watch?v=bCXCpaCr0-4&t=1855s



21 Kasım 2016 Pazartesi

'El Çizersen Herşeyi Çizersin'

Çizim kursuna yağlı boya için başlamamıştım. Ama hocamızın ilk hedefi bize karakalem tekniklerini öğretip bizleri çizer hale getirdikten sonra yağlı boyaya geçiş yapmaktı. Yağlı boya hakkında en ufak fikrim bile yokken şuan bu kadar aşığı olmamı gerçekten bende pek anlamlandıramıyorum. 
Kursta karakalemde el ve ayak çizimlerine geçtiğimizde açıkcası pek ilgimi çekmedi. Hocamız herkese el fotoğrafı olan kağıtlar dağıttı ve çizmemiz istendi. Verilen kağıdın aynısını çizdim ve baya eğlenceli geldi. Kurs hocam da çizimimi gördükten sonra bana 'el çizersen herşeyi çizersin' demişti. Zaten yağlı boyaya ilk geçişimde o eller sayesinde oldu. En altta onu da paylaşıyor olacağım. Şimdi sizler içinde hem kendi çizdiğim ilk elleri ve farklı açılardan çizebileceğiniz elleri paylaşacağım. 

-İlk önce daha az gölgeli eller
İlk önce el kalıbını çizmeyi öğrenin. Fotoğraflar sizlere çok yardımcı olur ama daha basit bir yöntem var: kendi eliniz. Kendi elinize bakıp çizebilirsiniz...

-Bir şeyler tutan eler
Böylece yalnızca el çizmiş olmazsınız, elleri nesnelerle birleştirin. 

-Eller ile İlk Yağlı Boya Tablom

El çizimimi geliştirdikten sonra hocamın önerisiyle yağlı boyaya başladım. Bir anda kalemden fırçaya geçiş yaptım. Elleri iyi çizdiğim için ilk tablomda tabiki Michelangelo'nun 'Tanrının Yaratılışı'  tablosundaki eller oldu. Demet yavaş başlasaydın keşke biraz diyebilirsiniz bende öyle dedim çünkü. Ama ilk tablomu kendi yaratıcılığıma bırakmak daha kötü sonuçlanabilirdi benim için. Tuval üzerine elleri çizip boyamak çok da zorlamaz beni diye düşündüm ve başladım çizmeye. Asıl keyifli kısmı tabiki boyamak oldu benim için. Bu kadar keyif aldığım bir şeyi gerçekten daha önce yapmamıştım ve bu tablodan sonra karar verdimki yağlı boyayı asla bırakmam. 
Renk tonları en zor kısım oldu benim için çünkü her kısım farklı renk ve bir rengi tutturmak öyle kolay bir şey değil. Bir de fotoğrafa bağlı olduğunuz için onunla aynı renkleri tutturmak gerçekten zor. 

Yukarıdaki resimde ilk katı boyanmış hali alttaki resim ise ikinci katı boyanmış ve gölgeler daha yoğun verilmiş son hali.
Yağlı boya maceramı ve öğrendiğim herşeyi sizlerlerle 'Yağlı Boya' başlıklı yazımda paylaşıyor olacağım. Kendinize iyi bakın...











Mimik Çizimi

Yine zor kısımlardan bir tanesi.. İfadesiz ya da sadece gülümseyen yüzleri çizmek daha basit gelir her zaman bana. Çünkü orantılıdır ve simetriktir. Tavsiyem fotoğraflardan çalışmanız ya da yakınınızdaki birinden mimik hareketleri size yapmasını isteyin. 

-Daha büyük ve anlaşılır fotoğraflarla başlayın.
Ben en basitinden ve anlaşılır olandan zora doğru giderim hep. Tabi bazen  direk en zorundan başladığım da oldu. Deneyin ben denemiştim ve benzetiyorsanız ne mutlu size. 
Altta paylaştığım resim oldukça büyük ve yan profil bu yüzden sizleri fazla zorlamaz.  


- Bir kaç farklı mimiği aynı kişide çizmek
Kişiyi hem gülerken hem ağlarken hem de sinirliyken çizmeyi denerseniz her seferinde daha iyi çizersiniz.










3 Kasım 2016 Perşembe

Karakalem Portre Çizmek 2

Bir önceki yazıda da gördüğümüz gibi yüzdeki organları tek tek çizmek çok zor bi iş değil. Asıl zor olan bunları bir bütün olarak sergilemek. Bu yazıda da ben portre çizmeyi nasıl öğrendiysem sizlerle bilgilerimi paylaşacağım ayrıca ilk çizdiğim portreleri de yazının sonuna ekleyeceğim.

-Oranlar İle Kafa Şekline Başlamak
Her insan kafası ayrı ölçüye sahiptir bunu biliyoruz. Ama sizler direk karşınıza birini alıp portresini çizmeyeceğinize göre ilk önce kabul görmüş oralarla yapılan portreleri çizeceksiniz.


Fotoğraflarda da gördüğümüz gibi eşit bölünmüş parçalar hakim. Aslında işin çok matematiğine girmek istemiyorum çünkü kafa karışıklığına neden oluyor. İnsanlar gördüğünü çizerse zaten orantı ortaya çıkacaktır. Kafa şeklini daha iyi anlamak ve açıları görmek için altta paylaştığım resim gerçekten çok yararlı. Ben bu şekilde resimlerde adım adım giderek öğrendim.


Bu eskizleri sürekli tekrarladıkça size de artık basit gelmeye başlayacaktır. 

- Perspektif olarak bakmak
Perspektif çizmek gerçekten zor bir iş ve benim hiç sevmediğim bir iş. Çok fazla dikkat çok fazla milim oynamalar ve çok fazla ayrıntı.. Sevmesem de çizmeye çalışıyorum tabiki çünkü resim bu şekilde gelişir. Hemde perspektif sadece portrede değil her resimde karşınıza çıkacaktır. Altta paylaştığım ise size yardımcı olacaktır.



Yüzdeki kaslar çok fazla hareket eder ve her an farklı şekillerde gözükürler. En basitinden her açıdan fotoğraf çekildiğinizde farklı resimlerin ortaya çıkması gibi..
-Gölge ve ışık ile portre
Yine karakalemin en önemli püf noktası; gölge ve ışık..
Bir şeye canlılık vermek istiyorsanız bunu yapmak zorundasınız. Gölgesiz ve ışıksız bir portre çizerseniz bu daha çok çizgi film karakterlerine benzer. Ancak ışık ve gölgeyi ne kadar iyi kullanırsanız o kadar gerçekçi resimler ortaya çıkartırsınız.


Resimde gördüğünüz tonlama 5 aşamadan oluşuyor. 3. aşamadan 4. aşamaya fotoğraftaki kadar kolay gelemeyebilirsiniz. Çünkü ilk çizdiğinizde bu kadar gerçekçi olmayacaktır. 
Alın ortası her zaman parlak görünür yanlar ise biraz daha koyu. Göz yuvaları her zaman koyudur. Göz bebeği çevresi hiçbir zaman bembeyaz değil buna dikkat edilmeli.



4. aşamalar sizi zorluyor ise sizlerle kendi ilk çizimlerimi paylaşacağım. Ben bu şekilde aşamalı öğrenmemiştim direk elime portre verildi ve dene dendi. Basit portrelerdi elbette ama ilk defa çizen biri için oranları tutturmak zor olabiliyor.Paylaşacağım resimler az tonlamalı resimler olduğu için kolayca çizebilirsiniz.



İlk yazımda bahsettiğim kitapta bu çizimler mevcut. Eğer elinizde var ise oradan bakarak çizebilirsiniz. 







24 Ekim 2016 Pazartesi


Karakalem Portre çizmek

Yine en sevdiğim bölümlerden birisi; Portre çizmek. Çizmesinin zevkli olduğu kadar da zor kendileri. Kendi kendime çizim öğrenirken hep yüzdeki her bölümü hemen çizmeye çalışırdım gözden dudağa dudaktan buruna atlardım. Tamam oluyordu ama asıl tekniği bu değil. İlk önce göz çizerek kendini geliştirmek daha sonra burun daha sonra dudak ve diğerleri..  Ama tabiki kafa oranlarını unutmamak lazım. Ancak bu bölümde ilk önce yüzdeki organları çizmeyi anlatacağım.

                                                                     Göz Çizimi;


Kursa başladığımda sanırım ilk çizdiğim şeylerden biriydi bu resim. Farklı açılardan gözler. Ben sebepsiz bi şekilde 'yandan kapalı olan ufak göz de çok zorlanmıştım. En alttaki yaşlı çift gözü ise en çok sevdiğimdi ve zorlanmamıştım.
Hangisinden başladığınızın bi önemi yok ama çift gözler biraz daha zorlayabilir. Çünkü bakışları aynı noktaya vermek oldukça zor. Ben kalemle ya da cetvelle eşitleyip yapardım siz de öyle yapabilirsiniz.


Bence hangi sıradan başladığınızın bir önemi yok. Ama birçok insanın hatta baya birçok insanın kolayına gelen bu aşama aşama yöntemler biraz daha sizi zorluktan uzaklaştırıyor. Burda da gördüğünüz gibi bi resmi canlı gösteren gölgedir. Bu yüzden her zaman elinizi hep hafif tutmak zorundasınız. En narin en az renk verecek şekilde çünkü daha sonra koyulaştıracaksınız. Göz bebeğine göre göz ü çizmenizi tavsiye ederim çünkü benim karılaştığım en büyük sorunlardan biri göz içine göz bebeğini sığdıramamaktı. Daha sonra göz bebeğini çizip etrafını çerçeveleyince tam oturduğunu anladım.

Burun Çizimi;


Bu da burun çizmem için elime tutuşturulan kağıt. En kolay gözüken en zor kısım. Burun ucu gerçekten milimetrik çizimlerle birebir oluyor. İlk çiziminizde benzememesi çok normal. Ben gözleri tek seferde benzetmiştim fakat burun öyle değil biraz zorluyor. Benim tavsiyem ölçerek çizmeyin ne kadar çok resme bakıp kağıda dökerseniz o kadar iyi. 



Yine üstteki resimde zorlanırsanız ilk öce aşama aşama deneyip daha sonra direk çizmeye başlayabilirsiniz.



Dudak Çizimi; 


Asıl birleştirmeyi bu resimle öğreniyorsunuz. Burun ve dudak arasındaki mesafeyi öğrenmek çok önemli. Dudak çukuru size yardımcı olacaktır. Ayrıca burun gölgeleri de çok önemli. Resminizi ortaya çıkaran o olacaktır. Çizdiğiniz resimlerde mükemmel dudak ve burun olmaması çok önemli. Çünkü mükemmel dudak veya burun çizmek gerçekten çok basit belirli bir kalıp aklınızda vardır. Ama asıl sizi geliştiren bunlar olacaktır. Bu resmi çizdikten sonra kendiniz de farklı dudak ve burunları birleştirmeyi deneyebilirsiniz. Ya da bir fotoğraftan bakarak çizebilirsiniz.



Bu aşamaları tek tek çizerseniz komple portre çizmeniz daha da kolaylaşacaktır. Bir sonraki yazımda basit portreleri, tekniklerini ve kafa çizmeyi sizinle paylaşacağım kendi çizimlerimle birlikte. Takipte kalın..









10 Ekim 2016 Pazartesi

Çizmeye Başlarken...

Çok değil 3 yıl önce başladım resim çizmeye. Tabi ilk kalemi elime alışım 3 yıl önce değil, hayatımın her zamanında bişeyler çizerdim ama bunu daha profesyonelliğe taşımak aklıma 3 yıl önce geldi. Bu kadar yetiyor derdim ama bir zaman sonra yetmedi. Yağlı boya yapmak isterdim hep ama cesaret edemezdim. 'Tamam çiziyorsun ama orada dur demet' diyen içimdeki sesi en sonunda durdurmayı başardım. Çizimimi daya iyiye taşıyıp yağlı boyaya başlamaya karar verdim .


Karakalem çizmeye en başından başladım. 'Benzedi işte' değilde 'aynısı oldu' diyene kadar çalıştım. Hala birebir çiziyorum tabiki diyemem ama kendimi en son noktaya kadar zorluyorum.

Bir ressamla tanıştım ve onun düzenlediği kurslara gitmeye başladım yağlı boyaya adım atmak için. Tabiki yine karakalemle başlıyorsunuz işe. Çizimi en geliştiren şeyin bir nesneye bakarak çizmek olduğunu söyledi bana. Ben genellikle bir resme bakarak çizmeyi seviyordum çünkü mükemmel bir karakaleme bakarak mükemmel çizebilirdim ama bir nesneye nereden bakarsam bakayım mükemmel olmuyordu. Aynı yerde saydığımı anlayınca yöntem değişikliğine bende 'evet' dedim.


İlk defa çizecekseniz kendinize 2B, 3B, 4B kalem alarak başlayabilirsiniz. Tek kalem yetmez     mi derseniz tabiki yeter ama her gölge ayrı tondur ve sert gölgeyle en yumuşak gölgeyi ayırt etmek böyle daha kolay olabilir. Direk bir A4 kağıdına çizerek de başlayabilirsiniz ama daha profesyonel olsun derseniz kabartmalı çizim defterlerinden alabilirsiniz. Bu defter ile resim daha profesyonel gözükür ve kalem daha iyi dağılır. 





Nesneye bakarak ya da resime bakarak



Gölgeleri ışıkları en iyi anlamanın yolu bir nesneye bakarak çizmek. Ayrıca nesnenin bir tarafında durmalısınız biraz sağdan bakayım ya da biraz soldan bakayım derseniz en kötü resim ortaya çıkar. Bir yönden baktığınızda gölge sabit, ışık sabit olur. Bunu sıkıcı bulursanız resime bakarak çizmeye başlayın hem hayal kırıklığına uğramamış olursunuz hem de motive olursunuz. Ben ilk önce bakarak çizmeye başladığımda çizmeyi bırakmayı bile düşündüğüm için bununla başlamak daha iyi olabilir. Bunun için de bir kitap önerebilirim sizlere, teknik öğrenmek ve en başından başlamaya karar veren kişiler için.